Pazar 14 Aralık 2025 - 00:18
Düşmanın Kalpleri ve Zihinleri Ele Geçirme Çabasına Karşı, Tebliğ ve Medya Düzeninin Değiştirilmesi Gereklidir

Havza / İslam İnkılabı Rehberi, Batı’nın propaganda ve medya savaşına karşı durmanın zor ancak tamamen mümkün olduğunu belirterek şöyle dedi: “Bu yolda meddahlar; dini merasimleri inkılap değerlerine bağlılığın merkezi hâline getirmeli ve genç neslin meddahlığa ve heyetlere olan yönelişinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, bu aziz gençleri, inatçı, habis ve geniş imkânlara sahip düşmanın hedeflerine karşı koruma altına almalıdır.”

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre İran İslam Cumhuriyeti, Hazreti Fatımatü’z Zehrâ’nın (s.a.) mübarek doğum yıldönümünde baştan başa nur, sevinç ve şenlik içindeydi. Bu münasebetle İmam Humeynî (r.a.) Hüseyniyesi’nde de İslam İnkılabı Rehberi ve binlerce Ehlibeyt (a.s.) dostunun huzurunda, coşkulu bir şiir okuma ve Seyyidetü’n-Nisâi’l-Âlemîn’e yönelik menkıbe programı düzenlendi.

Ayetullah el-Uzma Hamaney, yaklaşık üç saat süren bu törende Hazreti Sıddıka-i Tâhire’nin (s.a.) veladetini tebrik ederek şöyle buyurdu: “İran halkı milli direnişiyle, bu milletin ‘dini, tarihi ve kültürel kimliğini’ değiştirmeye yönelik düşmanın sürekli devam eden çabalarını boşa çıkarmıştır. Bugün de düşmanın ‘zihinlere, kalplere ve inançlara’ saldırmak için yürüttüğü propaganda ve medya faaliyetleri karşısında doğru bir savunma ve taarruz düzenine duyulan ihtiyaç açıktır. Mevcut sorunlara ve ülke genelindeki eksikliklere rağmen aziz İran, ilerleyişine devam etmektedir.”

Rehber, İmam Humeynî’nin (r.a.) doğumuyla Hazreti Fâtımatü’z Zehrâ’nın (s.a) doğumunun aynı güne denk gelmesini anarak, iki cihan hanımefendisinin fazilet ve menkıbelerinin insan idrakinin ötesinde olduğunu ifade etti ve ekledi: “Tüm bunlarla birlikte Fâtımî olmak gerekir; dindarlık, adalet arayışı, cihad-ı tebyîn (hakikati açıklama gayreti), evlilik, çocuk yetiştirme ve diğer tüm alanlarda o örnek hanımefendiyi takip etmek gerekir.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, meddahlığı son derece etkileyici bir olgu olarak nitelendirerek şöyle devam etti: “Bu şaşırtıcı olgunun çeşitli boyutlarının derinlemesine anlaşılması, incelenmesi ve güçlendirilip olgunlaştırılması yollarının araştırılması için çalışmalara ihtiyaç vardır.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, önceki dönemlere kıyasla meddahlığın gelişen ve ilerleyen yönlerine dikkat çekerek, meddahlığı direniş edebiyatının önemli bir kaynağı olarak gördüğünü belirtti ve ekledi: “Bir düşüncenin veya bir hareketin, kendine uygun bir edebiyatı yoksa zamanla yok olur. Bugün meddahlık ve heyetler direniş edebiyatının oluşturulması, yayılması ve aktarılmasıyla bu son derece önemli ihtiyacı güçlendirmektedir.”

İslam inkılabı Rehberi “milli direnişi”, “güç odaklarının her türlü baskısı karşısında dayanıklılık ve dik duruş” olarak tanımladı ve şöyle ekledi: “Bazen baskı askerî olur —milletimizin Kutsal Savunma döneminde gördüğü ve son aylarda gençlerin de şahit olduğu gibi— bazen de ekonomik, medya, kültürel veya siyasi baskılar şeklinde ortaya çıkar.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, Batılı medya unsurlarının ve siyasi-askerî yetkililerin gürültü ve propaganda yapmasını düşmanın reklam baskısının bir göstergesi olarak nitelendirerek şöyle dedi: “Güç sisteminin milletlere —başta İran halkı olmak üzere— uyguladığı çeşitli baskıların amacı bazen toprak genişletmektir; bugün Amerika hükümetinin Latin Amerika’da yaptığı gibi.”

Ardından şöyle ekledi: “Bazen hedef yeraltı kaynaklarına hâkim olmaktır; bazense yaşam tarzını değiştirmek ve hepsinden önemlisi ‘kimlik değiştirme’ baskıların temel amacını oluşturur.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, dünya zorba güçlerinin İran milletinin “dini, tarihi ve kültürel kimliğini” değiştirmek için yüz yılı aşkın süredir devam eden çabalarına işaret ederek şöyle konuştu: “İslam İnkılabı bütün o çabaları sonuçsuz bıraktı. Son yıllarda da halkımız, düşmanlarının yoğun baskılarının devamı karşısında teslim olmayarak, direnerek ve sabrederek onları başarısız kıldı.”

Aynı zamanda direniş kavramı ve edebiyatının İran’dan bölge ülkelerine ve bazı diğer ülkelere yayılmasını bir gerçek olarak nitelendirerek şöyle ekledi: “Düşmanın İran ve İran halkına yaptıklarını herhangi bir başka millete yapsalardı, o millet ve o ülke yerle bir olurdu.”

İslam İnkılabı Rehberi, Zeynebî tarzda yapılan meddahlığın şehitlerin hatırasının kalıcı hâle gelmesinde ve ülkede direniş kavramının derinleşip yayılmasında etkili olduğuna işaret ederek şöyle buyurdu: “Bugün, tanık olduğumuz askerî çatışmanın ötesinde düşmanın geniş cephesiyle bir propaganda ve medya savaşının merkezinde bulunuyoruz; çünkü düşman anlamıştır ki bu ilahî ve manevi toprak, askerî baskıyla teslim alınamaz ve ele geçirilemez.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney şöyle devam etti: “Elbette bazıları sürekli askerî çatışmanın tekrarlanma ihtimalinden söz ediyor ve bazıları da bilerek bu konuyu körüklüyor ki halk şüphe içinde kalsın ve endişe oluşsun. İnşallah başarılı da olmayacaklar.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney düşmanın çizgisini, tehlikesini ve hedefini; İslam İnkılabı’nın eserlerini, amaçlarını, kavramlarını yok etmek ve İmam Humeynî’nin (r.a.) hatırasını unutturmak olarak açıkladı ve şöyle ekledi: “Amerika bu geniş ve aktif cephenin merkezindedir; bazı Avrupa ülkeleri onun etrafında yer alır; Avrupa’da geçim sağlamak için çabalayan paralı askerler, hainler ve vatansızlar da bu cephenin içinde bulunmaktadır.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, düşmanın hedeflerini ve düzenini tanımanın zorunlu olduğunu belirterek şöyle dedi: “Nasıl ki askerî cephede düzen oluşturuluyorsa, bu propaganda ve medya çatışmasında da düzenimizi, düşmanın planına ve hedeflerine uygun şekilde tanımlamalı ve onun hedef aldığı noktalara odaklanmalıyız; yani İslami, Şii ve inkılapçı öğretilere.

İslam İnkılabı Rehberi, Batı’nın propaganda ve medya savaşına karşı durmanın zor ama tamamen mümkün olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Bu yolda meddahlar; dini merasimleri inkılap değerlerine bağlılığın merkezi hâline getirmeli ve genç neslin meddahlığa ve heyetlere olan yönelişinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek bu aziz gençleri, inatçı, habis ve geniş imkânlara sahip düşmanın hedeflerine karşı koruma altına almalıdır.”

İnkılap Rehberi, sözlerini meddahlara yönelik birkaç tavsiye ile tamamladı: “Dini öğretilerin ve mücadeleye yönelik öğretilerin, tüm hidayet imamlarının (a.s.) hayatına dayanarak açıklanması; düşmanın şüphe oluşturma girişimlerine karşı etkili bir savunma ile eş zamanlı olarak onun zayıf noktalarına saldırılması; Kur’ânî kavramların “kişisel, toplumsal, siyasi alanlarda ve düşmanla nasıl yüzleşileceği” konusunda açıklanması bu tavsiyelerin en önemlilerindendi.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, bazen güzel yapıda ve güçlü içerikte bir mersiyenin etkisinin birkaç minber konuşmasından daha fazla olduğunu belirterek şöyle dedi: “Meddahlar dikkat etsin; tağut döneminin müzikleri ve kültürü, onların meclis ve programlarına sızmasın.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, konuşmasının sonunda meddahlardan birinin Huzistan’daki toz ve kum fırtınası sorununa değinmesine işaret ederek şöyle buyurdu: “Bu en küçük sorunlardan biridir; ülkenin dört bir yanında çok sayıda eksiklik ve problem vardır. Ancak millet, her geçen gün direnişiyle, doğruluğu ve samimiyetiyle, hayırseverliği ve adalet talebiyle İslam ve İran için itibar ve güç meydana getiriyor ve ilahî tevfik ile ülke hareket hâlinde, gayret içinde ve ilerleme yolundadır.”

Görüşmenin başında, Ehlibeyt’in (a.s.) on bir meddahı şiir okudu ve medhiyede bulundu.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha